
2025 Küresel Sanayi & Lojistik Dinamikleri
Depolamada Devrim: Lojistiğin Yeni Yolu
2025 yılı, küresel endüstriyel gayrimenkul sektörü açısından bir dönüm noktası oldu. E-ticaretin hız kesmeyen büyümesi, ileri teknoloji üretiminin yeni bölgelere kayması ve tedarik zincirlerinin yeniden yapılanması, lojistiği yalnızca taşıma faaliyeti olmaktan çıkarıp, stratejik bir yatırım alanına ve küresel dönüşümün merkezine yerleştirdi.
Hazırlanan “2025 Küresel Sanayi & Lojistik Dinamikleri” raporu, lojistik ve sanayi pazarının evrimini kıtalar arası bir perspektifle analiz ediyor. Artan tüketici taleplerinden enerji maliyetlerine, arz-talep dengelerinden bölgesel rekabet üstünlüklerine kadar birçok unsur bu dönüşümün anahtarı olarak öne çıkıyor.
ÖNE ÇIKAN TRENDLER
E-Ticaretin Evrimi: Talep Dinamiklerini Yeniden Şekillendiriyor
Son on yılda %289 büyüyen e-ticaret, lojistik talebini adeta yeniden kodladı. Amerika, EMEA ve APAC bölgelerinde talebi artıran bu büyüme, özellikle 3PL (üçüncü taraf lojistik) sağlayıcılarıyla birlikte, depo kiralamalarında %60’a varan bir pay oluşturuyor.
Perakendecilerin önceliği net:
- Müşteri memnuniyeti için hızlı teslimat
- Hizmet maliyetlerini düşürmek için akıllı operasyon
Bu strateji, depo lokasyonlarından bina özelliklerine ve teknolojik altyapıya kadar her kararı etkiliyor.
Soğuk Zincir ve Otomotiv: Yeni Yatırım Dalgaları
Gıda ve ilaç sektöründeki hassas ürünler için soğuk zincir depolama alanları yükselişe geçerken; otomotiv ve yedek parça üretimi de başta EMEA ve APAC olmak üzere güçlü lojistik yatırımlarını tetikliyor. Özellikle yarı iletken üretimi, APAC’ta yeni sanayi kümelenmelerini doğuruyor.
Tedarik Zinciri: Krizlere Karşı Dirençli Yeni Yapı
Pandemi, jeopolitik gerilimler ve iklim krizleri, küresel tedarik zincirlerini ciddi bir stres testinden geçirdi. Bu gelişmeler, işletmelerin operasyonel kırılganlıklarını gözler önüne sererken, tedarik zincirlerinin dayanıklılık temelli bir yaklaşımla yeniden yapılandırılmasını zorunlu kıldı.
Yeni yapı şu temel stratejiler üzerine inşa ediliyor:
Tedarikçi tabanının çeşitlendirilmesi: Tek bir kaynağa bağımlılığı azaltarak operasyonel riskleri en aza indirmek
Yakın coğrafyalarda üretim (Nearshoring): Lojistik sürekliliği sağlamak ve tedarik süresini kısaltmak
Veriye dayalı senaryo planlaması ve esnek altyapılar: Kriz anlarında hızlı aksiyon alınmasını desteklemek
Bu dönüşümle birlikte lojistik artık sadece taşımacılık değil, stratejik planlama ve risk yönetiminin kilit unsurlarından biri hâline gelmiştir.
Dijitalleşme ve Teknolojik Adaptasyon: Verimlilik ve Sürdürülebilirlik Arasında Denge
Lojistik sektöründe dijitalleşme, yalnızca operasyonel verimliliği artırmakla kalmıyor; aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik hedeflerinin gerçekleştirilmesinde de belirleyici rol oynuyor.
Öne çıkan uygulamalar:
- Robotik otomasyon sistemleri: Depolarda iş gücü verimliliğini artırmak ve hata payını azaltmak
- Akıllı envanter yönetimi çözümleri: Gerçek zamanlı veriyle stok optimizasyonunu sağlamak
- Sürdürülebilir son kilometre teslimat teknolojileri: Karbon emisyonlarını azaltan lojistik stratejileri geliştirmek
Bu teknolojiler, hem tedarik zincirlerinin çevikliğini ve görünürlüğünü artırmakta hem de uzun vadeli maliyet optimizasyonuna katkı sunmaktadır.
KÜRESEL SIRALAMADA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER
Amerika Kıtası
ABD: Kiralar son dönemde %84 oranında artış gösterdi. Yüksek teknoloji ve soğuk zincir yatırımları öne çıkarken, batı bölgelerinde artan boşluk oranları kiracı lehine piyasa koşulları oluşturdu.
Latin Amerika:
- Meksika & Kosta Rika: Düşük iş gücü maliyetleri sayesinde yakın coğrafyalarda üretim (nearshoring) yatırımlarında dikkat çekici bir yükseliş yaşandı.
- 2024 yılı genelinde kira fiyatlarında dalgalanmalar gözlendi.
EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika)
Türkiye: Elektrik maliyetlerinin göreli düşüklüğüyle Türkiye, 50 ülke arasında 19. sırada yer almaktadır. Öte yandan, son beş yılda kira fiyatlarında %90’a varan bir artış gözlemlenmiştir. Hâlihazırda kiracı dostu piyasa koşulları sürerken, azalan boşluk oranları önümüzdeki üç yıl içinde piyasa dengesinin ev sahipleri lehine değişebileceğine işaret etmektedir.
Birleşik Krallık: 2019 seviyelerine kıyasla kiralarda %38 artış gözlendi. Yüksek talep ve kısıtlı arz, kiracıların pazarlık gücünü azaltıyor.
- Orta ve Doğu Avrupa (CEE): Yakın coğrafyalarda üretim (nearshoring) yatırımlarının etkisiyle sanayi ve lojistik piyasası güç kazanıyor.
- Güney Avrupa: Nihai tüketici pazarlarına yakınlık sayesinde yatırımcılar açısından cazibesini koruyor.
APAC (Asya-Pasifik)
- Çin: İş gücü maliyetleri hâlen küresel ortalamanın %50’si seviyesinde. Ancak üretim yavaş yavaş Hindistan ve Vietnam’a kayıyor.
- Hindistan & Vietnam: Düşük kira seviyeleri ve iş gücü maliyetleriyle maliyet avantajı sunuyor.
- Avustralya: Son 5 yılda %70’e varan kira artışı ile yatırımcı dostu bir piyasa profili çiziyor.
DEĞİŞKENLER VE FIRSATLAR
Kira Dalgalanmaları: Türkiye ve Birleşik Krallık gibi yüksek enflasyonlu pazarlarda kiralar hızla artarken, ABD'nin batı eyaletleri ve Latin Amerika’da talep düşüşü nedeniyle gerilemeler yaşanıyor.
İş Gücü Maliyetleri: APAC, Latin Amerika ve Orta & Doğu Avrupa, rekabetçi maliyet avantajları sunarken; ABD ve Batı Avrupa'da otomasyona geçiş öncelikli gündem hâline geliyor.
Enerji Maliyetleri: Avrupa'nın yüksek gaz ithalat bağımlılığı enerji maliyetlerini artırırken, APAC ve LATAM bölgeleri daha avantajlı bir konumda bulunuyor.
Tedarik Zinciri Yeniden Konumlanıyor: Türkiye, Meksika ve Orta & Doğu Avrupa, yakın coğrafyalarda üretim (nearshoring) eğilimleri doğrultusunda öne çıkan üretim ve dağıtım merkezleri hâline geliyor.
Piyasa Koşulları: Mevcut durumda küresel piyasaların çoğunda kiracı dostu şartlar sürerken, önümüzdeki üç yıl içinde piyasanın daha dengeli ve bazı bölgelerde mülk sahipleri lehine evrilmesi bekleniyor.
SONUÇ: 2025’TE LOJİSTİKTE BAŞARININ ANAHTARI NE?
2025, küresel endüstriyel gayrimenkul sektöründe e-ticaretin hızla büyümesi, ileri teknoloji üretiminin yeni coğrafyalara kayması ve tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesiyle kritik bir dönüm noktası oldu. Lojistik artık sadece bir taşıma faaliyeti değil; coğrafi stratejiler, enerji yönetimi ve teknoloji entegrasyonunun iç içe geçtiği karmaşık bir sistem mimarisi haline geldi.
Başarı, değişen tüketici beklentilerine hızlı yanıt verebilen, tedarik zincirini krizlere karşı dirençli kılan ve sürdürülebilir teknolojilerle operasyonlarını optimize eden oyuncuların olacak. Kim daha esnek, daha çevik hareket ederse, küresel sanayi liginde sahne onun.
Daha fazla bilgi için uzman ekibimizle iletişime geçebilirsiniz.
Tuğra Gönden
📞 +90 212 334 78 00
📩tugra.gonden@cw-tr.com
Gizem Naz İnci
📞 +90 537 855 10 84
📩gizem.inci@cw-tr.com
Bu içerik Cushman & Wakefield tarafından hazırlanmıştır. Asıl kaynağa erişmek için "Waypoint: Global Industrial Dynamics 2025" sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Waypoint : Global Industrial Dynamics 2025 Yazarlar:
Sally Bruer
Head of EMEA Logistics & Industrial and Retail Research London, United Kingdom
Michal Toporowski
Associate, EMEA Logistics & Industrial and Retail Research London, United Kingdom
michal.toporowski@cushwake.com
Dominic Brown
Head of International Research, Global Think Tank Brisbane, Australia
Jason Price
Senior Director, Americas Head of Logistics & Industrial Research, Global ResearchIselin, United States